Aspir (Carthamus tinctorius L.), yarı kurak ve ılıman iklim koşullarına uyum sağlayabilen, ancak gelişim dönemlerinde belirli sıcaklık ve nem koşullarına ihtiyaç duyan bir yağ bitkisidir. İklim ve çevresel faktörler, bitkinin verimi, yağ oranı ve biyotik–abiyotik streslere dayanıklılığı üzerinde doğrudan etkilidir.
Aşağıda aspir üretimini etkileyen başlıca iklimsel ve çevresel faktörler yer almaktadır:
Sıcaklık
Optimum büyüme sıcaklığı: 20–30 °C arasındadır.
Düşük sıcaklık etkisi: Çimlenme döneminde 4–5 °C’ye kadar dayanabilir; ancak fide döneminde uzun süreli don zarar verir.
Yüksek sıcaklık etkisi: 35 °C üzeri sıcaklıklar özellikle çiçeklenme döneminde polen canlılığını azaltır, tohum tutumunu düşürür.
Çözüm: Ekim tarihi, bitkinin kritik gelişme dönemlerinin yüksek sıcaklık dönemlerine denk gelmeyecek şekilde ayarlanmalıdır.
Yağış ve Nem
Aspir kuraklığa dayanıklı bir türdür, ancak yeterli toprak nemi çimlenme ve erken gelişme için gereklidir.
Fazla yağış veya sulama, kök bölgesinde oksijen yetersizliğine, fungal hastalıklara (özellikle Fusarium ve Rhizoctonia) yol açabilir.
Nem yetersizliği ise tohum dolumunu sınırlar, yağ oranını düşürür.
Çözüm: Toprak neminin %60–70 düzeyinde korunması ve yağış rejimine göre kontrollü sulama yapılması önerilir.
Işık (Fotoperiyot ve Güneşlenme)
Aspir uzun gün bitkisidir; yeterli güneşlenme, fotosentez kapasitesi ve yağ birikimi için zorunludur.
Düşük ışık (kapalı ve bulutlu günler) vegetatif büyümeyi uzatır, çiçeklenmeyi geciktirir.
Aşırı UV radyasyonu ise yaprak yanıklıklarına ve lipid peroksidasyonuna neden olabilir.
Çözüm: Yetiştiricilikte kuzey yönlü gölgelenmeden kaçınılmalı, sıra arası açıklık optimum tutulmalıdır.
Rüzgâr
Şiddetli rüzgâr, özellikle çiçeklenme döneminde polen kaybına ve döllenme başarısının azalmasına neden olur.
Hasat öncesi dönemde başakların kırılması ve tohum dökülmesi riskini artırır.
Çözüm: Rüzgar kıran bitki sıraları veya bariyerler (ör. mısır, ayçiçeği) kullanılabilir.
Toprak Sıcaklığı ve Yapısı
Çimlenme için minimum toprak sıcaklığı 5–6 °C, optimumu 15–20 °C’dir.
Ağır ve su tutan topraklar, kök oksijenlenmesini sınırlandırır ve kök çürüklüğünü tetikler.
Alkali veya tuzlu topraklar aspirde kök gelişimini baskılar, özellikle NaCl stresi altında prolin ve antioksidan enzim düzeyleri değişir.
Çözüm: Drenajı iyi, hafif bünyeli ve pH 6,0–7,8 aralığındaki topraklar tercih edilmelidir.
Tuzluluk
Aspir, orta düzey tuzluluğa toleranslı bir bitkidir, ancak EC değeri 6 dS/m’yi geçtiğinde verim düşer.
Yüksek tuzlulukta Na⁺ ve Cl⁻ toksisitesi, yaprak yanıklığı ve klorofil kaybına yol açar.
Çözüm: Tuz stresine karşı potasyum destekli gübreleme (ör. K₂SO₄) ve organik madde artırımı yapılmalıdır.
Abiyotik Stres ve Fizyolojik Yanıtlar
Kuraklık, tuzluluk, sıcaklık ve radyasyon stresleri aspirde reaktif oksijen türleri (ROS) üretimini artırır.
Bitki bu durumu SOD, CAT, APX, GR, POD gibi antioksidan enzimlerle dengelemeye çalışır.
Uzun süreli stres, yağ biyosentezinde görevli enzimlerin (ACCase, FAS, Δ12-desatüraz) aktivitesini düşürür.
İklim Değişikliği Etkileri
Artan sıcaklıklar ve düzensiz yağışlar, aspirde fenolojik kaymalara, erken olgunlaşmaya ve yağ oranı düşüşüne neden olur.
Özellikle çiçeklenme süresinin kısalması, tohum dolumu dönemini olumsuz etkiler.
Çözüm: Yeni iklim koşullarına adaptasyon için ıslah programlarında kuraklık ve ısıya dayanıklı genotiplerin seçilmesi gereklidir.